Dienstag, 30. Oktober 2007

Berlin

 

 

 

 

Selam arkadaslar,
yine bir haftadan beri yeni birseyler yazabiliyorum. Gecen hafta ögleden sonra bizler ve kiz kardesim hep birlikte Berlin'deki büyük amcamizin kizi Feride ve ailesini ziyaret etmek icin düstük yollara. Hafta sonu trafigiyle birlikte 4 saatlik yolu biz ancak 6 saatte bitirebildik ama olsun saglikla gidip geldik ya ona bakin. Burdan sevgili Feride ve esi Avni abiye tekrar tekrar bizi güzel agirladiklari ve harika bir rehberlik cikardiklari icin tesekkür etmek istiyorum. En kisa zamanda sizleri buraya bekliyorum diyorum. Feride aslinda annemin kuzeni oluyor ama bizlerin yasinda oldugu icin bizle daha siki fikiyiz.

Aslinda tam bir bucuk günümüz vardi gezmek icin ama Berlin gibi bir metropol icin bu zaman hicte yeterli degil bence. Sagolsun Avni abiyle birlikte güzel bir sehir merkezi turu yaptik ve kendisi de bizlere cep telefonu araciligiyla önemli yer ve tarihi bilgileri verdi.

Bizler tabii ki "köyden indim sehire misali", söyle bizim oturdugumuz yer sadece 65.000 kisilik bir sehir oldugu icin cogu yerlere hayretle baktik ve sastik. Berlin bir taraftan da dogu ve batinin birlesmesiyle birlikte Almanya'nin en büyük insaat alani olan sehiri. Halen de bikmadan yapiyorlar ediyorlar, her yerde insaatlar doluydu yine. Ne olacak, sizler Almanya'nin bu yüzden iflas ettigini biliyormusunuz? Cogu Alman bile keske duvari kaldirmasaydik diye yaniyorlar ama is isten gecti bir kere.

Gördügünüz resimler Berlin duvarinin ayakta olan bölümünü gösteriyor, resimlerin cogunun arabanin icinden dogru cektigim icin hep sallanmislar cogu isime yaramayacak. Bu arada, tam simitcideki resimler cekildikten sonra bu seferde benim fotograf makinem iflas etti. Ekraninda bir sorun var, karincalanma gibi bakalim bir cözüm bulabilmis degilim henüz.

Cumartesi günü zaten agirlikli olarak Berlin'de Türklerin agirlikli olarak yasadiklari semt olan Kreuzberg'te gezdik. Orasi kücük bir türk sehiri gibi ayni. Orada Almanlar kendilerini yabanci hissediyormus, ne ilginc degil mi? Gercektende cok türk vatandaslari vardi orada. Kösebasi türk restaurantlari, firinlari, marketleri her ne istersen mevcut orada. Bu kadar imkan ve bolluk icinde yasayan oradaki vatandaslara imrendim dogrusu.

Feride bizi ayni gün ögleye dogru oradaki semt pazarini gezmek icin cikardi. Oradaki esnafin bile cogu türktü. Bizler yine hayretler icinde kaldik. Bir sehire bu kadar da mi hakim olunur?

Pazar gezimizin sonlarina dogru Berlin-Neukölln semtindeki teröre lanet mitingi icin toplaniyordu vatandaslarimiz. Herkes güzel bayragimiza sarilmis ve tepkilerini göstermek icin sokaklara düsmüslerdi. Keske bizlerin de zamani daha fazla olsaydida bizlerde katilabilseydik bu gösteriye.

Duragimizin sonunda ise Feride'nin ugrak yeri olan ve bizlere cok övdügü simitcisinde aldik solugu. Simitler harikaydi, gevrek ve tam kivaminda. Hatta yolda yemek üzere bile aldik oradan ayrilirken. Bizim icin enteresan olan bir sey daha vardi, sehirin merkezinde bir cok dizi veya film setleri gördük. Bu da cok ilginc bir durumdu bizler icin. Dün aksam saat dokuza dogru yine sag saglim evimize geldik, bizim kücük Yasin'de artik bebek koltugunda oturmaktan biktigi icin yolun son 2 saatini annesinini burnundan getirdi. Cocuk tabii ki bikti artik oturmaktan ve isyan etti. Ama yolda gelirken düsündük bile belki bir daha ki sefere zamandan tasarruf icin ucakla bir alternatif olusturabiliriz.

Güzel bir mini tatil oldu bizler icin. Hem bizim akrabalarla hasret giderdik, hem gezdik gördük.

Insallah bir daha ki sefere hem Berlin'de daha güzel bir hava olur ve bizler daha fazla bu dur durak bilmeyen sehirde gezebiliriz.

Simdilik bu kadar diyorum.

Hoscakalin..
Posted by Picasa

Sonntag, 21. Oktober 2007

Minik Eller Mutfakta ve Sirin Ugurböcekleri

 

 

 

 

Selam arkadaslar,
yine bir etkinlik günü geldi de geciyor bile. Biz gerci bir gün gec kaldik tarifimizi yayinlamak icin, ama umarim sevgili Selen yine de kabul eder tarifimizi.

Uzun uzun düsünüp tasindiktan sonra ne yapabiliriz diye bu tarifi Dr. Oetker'in alman tarifleri sitesinde buldum, orada cocuklara özel bir sürü tarif daha var. Ama gercegi isterseniz bu ugurböceklerini hazirlamak biraz sabir isi, daha dogrusu muffinlerinin kendilerini pisirmek zor degildi ama sonrasi beni biraz ugrastirdi. Kizim Elda ile de son asamasinda süslemelerini yaptik, gerci benim icime tam olarak ta sinmedi bu hazirladiklarim, cünkü daha da mükemmel yapmak isterdim ama bizimkisi biraz acemi isi oldu, siz kusurumuza bakmayin, tabii ki sende Selen'cim.

Selen'cim, sana da etkinlik calismalari icin kolay gelsin diyorum ve güzelim cocuklarimiza hazirlamak üzere bir sürü yararli tarifler gelecegi icin de ayrica mutluyum.

Sirin Ugurböcekleri

12 adet

Muffin hamuru icin:

180 gr yumusak margarin ya da tereyagi
180 gr seker
1 paket vanilya sekeri
1 paket Dr. Oetker Finesse rende limon
3 yumurta
150 ml multivitamin meyva suyu (karisik meyva suyu)
375 gr un
3 silme tatli kasigi kabartma tozu

Glazür icin:

50 gr pudra sekeri
2 - 3 tatli kasigi su
biraz sari ve kirmizi gida boyasi

Dolgusu:

150 ml sivi krema
150 ml multivitamin meyva suyu
1 paket Dr. Oetker firinlanmaya dayanikli puding kremasi (backfest Puddingcreme)

Ayrica:

1 tüp hazir sikmalik cikolata
12 cikolatali cubuk

1. Tüm malzemeleri tartip hazir bir sekilde bekletelim. Muffin kalibini eritilmis margarinle yaglayalim ve unlayalim. Firinimizi 180 derecede önceden isitalim.

2. Yumusamis margarin veya tereyagini mikserle cirpalim. Ardindan yavas yavas sekeri, vanilya sekerini ve rende limon kabuklarini icine katalim. Dikkat edin, tüm malzemeler birbiriyle iyice özdeslesene kadar cirpmaliyiz. Her bir yumurtayi teker teker yarim dakika boyunca cirparak icine katalim. En son olarakta icine karisik meyva suyumuzu ilava edelim ve tekrar iyice özdeslesene kadar cirpalim.

3. Unumuzu kabartma tozuyla birlikte karistiralim ve eleyerek iki parti halinde orta ayarda mikserle karisimimizin icine alalim. Iki yemek kasigi yardimiyla hamuru muffin kalibinin bosluklarina yayalim ve firinin orta katinda 30 dakika boyunca pisirelim.

4. Muffinler pistikten sonra disari alalim ve 10 dakika daha kalibin icinde dinlendirelim. Bu 10 dakikadan sonra kolaylikla eger güzel bir sekilde yagladiysaniz kalibinizi muffinlerinizi cikarin kalibtan ve sogumaya birakin.

5. Muffinlerin üst bölümünü bir bicak yardimiyla dikkatlice ama gercekten dikkatlice kesin, cünkü kolaylikla hamurda kirilmalar ve catlaklar meydana gelebiliyor. Bu kapaktan ugurböceklerin 2 tane kanadini ve kafasini elde etmemiz gerekiyor.

6. Pudra sekerini eleyelim ve kasik kasik suyla beraber koyu kivamli bir glazür elde edelim. Daha sonra icine sivi gida boyalarinida ekleyip rengini ayarlayalim. Daha sonra kanatlarimizi bir bicak yardimiyla bu kirmizili glazürle boyayalim.

7. Dolgu kremasi icin de puding krema tozunu 150 ml sivi krema ve 150 ml multivitamin meyva suyuyla hazirlayalim ve bir buzluk posetine veya santi torbasina doldurup böceklerin gövdesini olusturan bölüme sikalim.

8. En son olarak ta kanatlari ve yüzü bu kremanin üzerine oturtalim ve hazir cikolatali süsleme tüpüyle yüzünü ve kanatlarin üzerindeki noktalari cizelim. Cikolatali cubuklari 5 santim boyuna getirtelim ve ugurböceklerinin kanatlari ve basinin arasina oturtalim.

Biraz uzun bir tarif oldu ama baska türlü size nasil tercüme edebilirdim? Türkiye'deki arkadaslarim icin de bu firinlanmaya dayanikli krema tozunu bulamazlarsa orada, sizler sadece normal vanilyali puding veya krem santiyle de hazirlayabilirsiniz, bence illaki bunlan yapmak zorunda degilsiniz.

Afiyet olsun ve denemek isteyenlerede kolay gelsin diyorum.

Hoscakalin...
Posted by Picasa

Dienstag, 16. Oktober 2007

Siron

 

 

 

 

Ilk postumda bir hata olustu sanirim, cünkü resimlerim ekrana yansimiyor.
Onun icin simdi tekrar sadece resimleri yayinliyorum.
Posted by Picasa

Ye#27 Karadeniz Yemekleri ve Siron

 

 

 

 

Selam arkadaslar,
biliyorum sucluyum coktan beri birsey yayinlayamadim. Beni mazur görün lütfen, Ramazan, bayram telasi hepsi nasil birbirini kovaladi gitti ve bitti bile hic anlayamadim. Bizler iyiyiz Allah'a sükür. Siz arkadaslarimi ama hep izlemedeydim bu süre zarfinda. Artik daha da aktif olmaya calisacagim insallah.

Simdi gecelim asil konumuza, sevgili Yesim'in ev sahipligini yaptigi Karadeniz Yemekleri Etkinligine katilmamak olmazdi, gerci ben bir gün gec kaldim ama insallah benim sunumumu Yesim yine de kabul eder.

Bugün annemle birlikte sizlere yine bizim Gümüshane'ye özgü ve yöresel bir yemek tanitmak istiyorum. Bu sironu ben herzaman evde bulundurmadigim icin hemen annemlerin orada hazirladik ve resimledim.

Sironun yufkalari pistikten sonra henüz biraz sicakken rulu yapilip makarna gibi resimlerdede gördügünüz sekilde kesilir ve kurumaya birakilir. Daha sonra bir bez torbanin icerisinde muhafaza ediliyor kuru kalmasi icin. Siron bir nebzede benim cocuklugumun lezzetlerinden birisidir. Eskiden cocukken yillik izinimizde sironu cok severek ve bikmadan yiyorduk, sagolsun akrabalarimiz hic üsenmeden hazirlarlardi bizlere. Zaten göreceksiniz biraz sonra yapimida cok pratik ve kolay bir yemek.

Sevgili Yesim'ede etkinlikte kolay gelsin diyorum ve bu güzel etkinligin sonuclarini cok merak ediyorum.

SIRON

- Istenilen miktarda siron yufkasi
- 2 su bardagi sarimsakli ve tuzlu yogurt
- 2 yemek kasigi tereyagi
- 1 tatli kasigi kirmizi toz biber
- islatmak icin kaynar su

Yapilisi:

1. Siron yufkalari bir tepsiye dizilir ve biraz kaynar suyla islatilir. Su miktarini göz karari ayarlamak gerekiyor, zira ne fazla ne de az islatilmis olsun, cünkü yogurdun nemi bu yufkalari yeterince islatmaya yetmiyor. Suyun fazlasini bir kenarindan yufkalari düsürmeden tepsiden süzelim.

2. Daha sonra üzerine sarimsakli yogurdu dökelim ve her tarafina gelecek sekilde yayalim.

3. En son olarakta üzerine kücük bir tavada kizdirilmis tereyagini ve kirmizi toz biberli yagli karisimi dökelim dikkatlice her yanina gelmesi sartiyla.

4. Yemegin tam kivamina gelmesi icin biraz bekletelim ve ardindan zaten hemen servise hazir olmus oluyor ve afiyetle yeniliyor.

Afiyet olsun!

Samstag, 6. Oktober 2007

Waffle Kurabiyesi (Waffelkekse)

 

 

 

 

Selam arkadaslar,
güzel bir hafta sonu baslangicindan sizleri selamliyorum. Yogun bir hafta kaldi arkamda ve nihayet hafta sonuna ulastik. Persembe günü kiz kardesimin iftar daveti vardi, bende isten sonra ona yardimci olmak icin gittigimde bir de baktim kücük Yasin cok hasta olmus. Annesinin eteginden ayrilmiyor, ondan önceki aksam birden nefes alma sorunlariyla birlikte cok kötü bir öksürüge baslamis, o gün zaten kardesim onu doktora götürmüs ve sonuc: Pseudo Krupp. Bu Pseudo Krupp'un türkcesi Psödo Krupp oluyor, kardesime doktor bilgi icin bir kagit vermis orada hem türkcesi hemde almancasi yaziyordu. Viral bir hastalikmis ama bulasici degil, hastaligin belirtileri ama cok kötü, nefes alip verirken zorlaniyor ve hirliyor zavalli cocuk. Eski nesesi yoktu ve atesleniyordu da ara ara. Kardesime baktim onun da huzursuzlugu var hastalik yüzünden, Yasin huysuzluk yapiyor, annem zaten gelmisti o sira ve hemen Yasin'i biraz sevdiktan sonra islere giristik. Corba hazirdi zaten ve bende diger isleri hallettim ve güzel bir yemek yedik aksamin sonunda. Misafirlerimizde cok memnun kaldilar ve önemli olanda herseyin iftara kadar yetismesiydi. Yasin bugün daha da iyiydi ama yine de hirlamasi solunum yollarinda devam ediyordu. Insallah kücük tombiligim hemen iyilesir ve yine eski nesesi yerine gelir.

Bu aksam ise iftardan sonra esimin ve Elda'nin cani tatli birseyler istedi ve bende ne yapabiliriz diye birkac arastirma sonucunda alman yemek paylasim sitesinde bu kurabiyelerin tarifini buldum. Bana yapimida kolay geldigi icin hemen ise giristik fakat baktim evde sadece 78 gram seker kalmis, Elda ile tuttuk kardesimin evinin yolunu ve oradan seker takviye ettik, eve geri geldigimizde hemen basladik islere.

Bu kurabiyeleri bende ilk defa yaptim ve sonuc mükemmel oldu. Bu kurabiyelerin disi gevrek ama ici de yumusacik oluyor, biz biraz da kendi damak zevkimizi düsünerekten kurabiyeleri pisirdikten sonra bazilarini eritilmis cikolataya, daha sonra da findik kirigina ve hindistan cevizine batirdik ve harika kurabiyeler elde ettik. Bence bu kurabiyeler cok fazla sekerli olmadigindan cocuklarimiz icinde güzel bir kurabiye alternatifi. Bana sagolsun minik kizim hem yuvarlama asamasinda hemde süsleme asamasinda yardimci oldu.

Waffle Kurabiyesi (Waffelkekse)

Malzemeleri:

750 gr un
200 gr seker
200 gr margarin
1 paket vanilya sekeri
1/2 paket kabartma tozu
5 yumurta

Yapilisi:

1. Tüm malzemeleri birlikte yogurup güzel bir hamur elde edelim. Ben bu isleme kabin icinde basladim ve mutfak tezgahinda devam ettim, cünkü böylelikle tüm malzemeler bir güzel özdeslesti ve karisti.

2. Daha sonra hamurdan minik bezeler kopartarak elimizin icinde yuvarladik ve bir kenara aldik.

3. Waffle pisirme aletimizi isittik ve minik toplarimizi icine aldik ve biraz üzerine bastirarak kapagini kapatip pisirmeye biraktik. Ayarini artik herkes kendi istegine ve kizariklik oranina göre dikkatlice pisirmesi gerekiyor. Hic basindan ayrilmamaniz dogru olur, cünkü benimkiler cabucak kizariverdiler.

4. Pisirme isleminden sonra biraz sogutup yukaridada belirttigim gibi eritilmis cikolataya batiriyoruz bir bölümünü ve daha sonra da istedigimiz malzemeye buluyoruz. Tabii sizler isteginize göre sadede tüketebilirsiniz. Böyle de cok güzel ve hafif bir kurabiye olmus oluyor.

Afiyet olsun!
Posted by Picasa

Dienstag, 2. Oktober 2007

Iftar soframizdan görüntüler

 

 

 

 

Selam arkadaslar,
bu aksam nihayet bir iftar soframizi resimlemeyi basardim, nedeni de bence bu ifter sofrasinda biz bizeydik. Yabanci zaten yok, kiz kardesim yani Yasin'in annesi vardi yanimizda. Kendisi karsimizda oturdugu icin ve esi de bu hafta öglenci calistigi icin bu hafta boyu ben agirlayacagim kendisini iftarda insallah. Bizim Yasin'le yemek sonrasi güldük, hopladik, zipladik ve cok eglendik. Kendisi zaten herkesin nese kaynagi. Evin icinde Elda'nin bebek arabasina yapisip arabayi gezdiriyor. Cok komik oluyor, bayiliyorum onun bu hallerine. Yarin belki bir resmini yakalayabilirsem yayinlarim sizlerede.

Iftar menümüz yeterliydi bize göre. Coktan beri canim zeytinyagli sarma cekiyordu, dün aksam icini hazirladim ve sarmalarimi hazirladim. Geceyi buzdolabinda gecirdiler ve bugün ve isten eve geldigimde ilk basta hemen onlari pisirdim iftara kadar tam kivama gelsinler diye. Hazirladigim yemeklerin hepsi nerdeyse bu blogcu camiasindan bulup begenip güzelce mideye indirilen yemekler. Ben sizlere simdilik tarif degilde, o sayfalarin isimlerini versem bana kizmazsiniz umarim. Özellikle istenilen bir tarif olursa tabii ki seve seve ekleyip yayinlarim.

Iftar menümüz:

-Terbiyeli arpa sehriyeli corba (www.yemedeyanindayat.blogcu.com)
-Patlican kebabi (Yemekcini Seyma'dan)
-Zeytinyagli sarma
-Bulgur pilavi
-Karisik mevsim salatasi
-Üzüm

Resimde de gördügünüz gibi Elda hanim bizlerden önce sofranin acilisini yapti bile. Yemek masamin kücük olmasi sebebiyle tüm yemekleri yani bulgur pilavi eksik resimlerde onu resimleyemedim, sonra yemegin hismina ugradi diyebilirim.

Böylelikle bende bir iftar soframi sizlere acmak istedim ve aranizdaki bazi arkadaslara da yarinki iftar sofrasi icin birkac fikir olusturabilmisimdir. Simdi ben yatagimin yolunu tutmaya gidiyorum, bugün zaten 2 saatlik uykuyla ayaktayim, bunu nasil basardim bende anlamiyorum. Ama carsamba gününe seviniyorum bile, cünkü o gün Almanya'nin birlesme bayrami var burda ve herkese de is yok. Yuhhuuuuuu!!!! Haftasonun simdiden arar oldum bile motivasyona bakin yada en iyisi bakmayin sizler, cünkü bende hic yok.

Hoscakalin
Posted by Picasa

Montag, 1. Oktober 2007

Yamuk yumuk rulo pizza (Pizzaschnecken)

 

 

 

 

Selam arkadaslar,
birkac gündür yazamadim malum Ramazan'dayiz ve hergün degisik bir telas oluyor evlerde. Bizlerde hersey yolunda, dün aksam iftara annemler ve kardeslerimi davet ettim. Tüm hafta boyunca da zaten onun hazirligiyla gecti, nasil bir menü olusturayim derken akip gitti günler. Güzel iftar masamizi resimleyemedim, haliyle ev sahibi olarak daha bir telasli oluyor insan, herseyin mükemmel olmasini isterken. Iftar menümüzü sayabilirim:

-Lebeniye corbasi (tarifini Portakal Agaci'indan aldim, harika bir corba, tavisye ederim)
-Zeytinyagli taze fasulye
-Firin posetinde tavuk ve patates ve havuc'tan olusan sebzeli garnitür
-Izmir köfte
-Garnitürlü pilav
-Cevizli tatli

Tüm aile güzel bir iftar gecirdik ve gec saatlere kadar hep beraberdik. Bugün biraz temizlik, ev isi derken yine aksama ne yapabilirim derken, bu yayinlamak istedigim tarifi buldum bir alman yemek paylasim sitesinden.

Elda'nin da hosuna gitti resimi ve bizde kollari sivadik. Ben tarife tam sadik kalmadigim icin mayalanan hamurum biraz civik oldu. Gerci toplamaya calistim ama bir türlü tam olmadi. Siz uygularsaniz mutlaka ölcülere göre calisin. Ben 400 gr un icin 250 ml ilik suyun cok az gelecegini düsündüm ve biraz daha fazla su kattim icine. Ben hamuru ekmek makinasinda yogurtup ve mayalattim, fazla suyla da olanlar oldu. Hamuru acarken ayri bir zorladi beni, dogru dürüst rulo sekli veremedim, keserken de hep yamuk yumuk oldugu icin de öyle bir baslik attim. Ama görüntüye aldanmayin, tadindan hic birsey kaybetmemisti. Kivami ve tadi ayni bilinen pizza tadiydi. Tepsinin yarisi bitti bile. Itiraf ediyorum, o kadar da kötü bir görüntü degil bence. Ya sizce?

Rulo Pizza (Pizzaschnecken)

Hamur malzemeleri:

400 gr un
1 paket kuru maya
1 tatli kasigi tuz
1 tatli kasigi seker
250 ml ilik su
1 yemek kasigi zeytin yagi

Ic malzemesi:

Istenilen miktarda domates püresinin icine kekik, tuz, karabiber, 1 dis ezilmis sarimsak, pul biber karistirilip bir sos elde ediyoruz.

Ayrica 1 kase kücük küp küp kesilmis sucuk, siyah ve yesil zeytin dilimlenmis, 1 kase yesil biber ve bir kase rendelenmis kasar peyniri.

Malzeme konusunda serbestsiniz isterseniz mantar ve misir da katabilirsiniz, kendi isteginize kalmis.

Yapilisi:

Hamur malzemelerinden bir hamur yogurup 1 saat mayalandiriyoruz. Ben tüm bu islemleri ekmek makinasinin hamur yogurma ve mayalandirma programinda hazirladim.

Hamur hazir oldugunda bir merdane yardimiyla hamuru aciyoruz mümkün oldugunca büyük bir boyuta getiriyoruz ve üzerine ilk önce domates sosunun daha sonra ise diger malzemeleri serpistiriyoruz.

Bu islemden sonra hamuru uzun tarafindan dogru katlayarak rulo yapiyoruz, dikkatli olun ve hamuru acarken zemini bol unlayin, yoksa hamur yapisiyor.

En son olarakta bu rulodan 2 - 3 santim eninde parcalar kesip tepsiye diziyoruz ve 200 dereceli firinda 30 - 35 dakika boyunca pisiriyoruz.

Not: Yukarida belirttigim gibi, siz hamuru hazirlarken mutlaka tarife uyun ve benim gibi öyle fazla yumusak bir hamur elde etmeyin ki sizin rulolar düzgün olsun ve benim ki gibi yamuk yumuk degil.

Afiyet olsun!

Posted by Picasa

Related Posts with Thumbnails

Hakkimda

Mein Bild
Merhaba! Cocuklugumdan beri baska insanlarin tencerelerinde neler piser veya buzdolablarinda neler neler var diye merak etmisimdir. Yakin oldugum insanlarin iste bu yerlerini de cekinmeden karistirmisimdir. Simdi ben büyüdüm, fakat meragim yine devam ediyor, bu yönümle de yine bir yanim cocuk kalmis sanirim. Simdi bu meraktan yola cikarak bende kendi mutfagimda sevdiklerim icin hazirladiklarimi kendi penceremden sizlere göstermeye calisacagim ve bu yolda hep birlikte ilerlemeye devam edecegim.

Benim Ayciceklerim

Benim Ayciceklerim

Follower

BLOG MANSET

Kategorilerim

Meine Blog-Liste