Dienstag, 29. Dezember 2009

ITALYAN MAKARNA SALATASI

DSC01989

Selamlar,
uzun bir süreden beri yapmak istedigim bu salatayi bugün nihayet hazirlayabildim.
Tarifin icinde aslinda birde yesil kereviz vardi, fakat ben kendi damak zevkimizie göre hazirlamayi uygun gördüm.

Bu salatanin icinde bulunan cherry domateslerde izgara isleminden sonra bayagi bir sulanip salatanin icinde kayboldular, yani resimde pek belli olmuyorlar zavallilar:))

Salatanin bas aktörü ise bence taze feslegen, bu ne güzel bir nimettir ki, elinize sürülen o aromatik yaglarin verdigi güzel kokuyu cok seviyorum.

Italyan dedik ama ben yinede bizim Türk baharatlarindan olan pul biber katmayi da ihmal etmedim. Asil tadini veren bu güzelim baharatlar olmazsa ne yapariz ama dimi??

ITALYAN MAKARNA SALATASI

Malzemeleri:

- 500 gr herhangi bir makarna cesidi
- 2 adet kirmizi sogan
- 2 adet uzun kirmizi biber
- 200 gr cherry domates
- taze feslegen
- birkac tane zeytin

Sosu icin:

- 1 limonun suyu
- zeytinyagi
- tuz, karabiber, pul biber

Yapilisi:

1.
Ilk önce biberleri ve cherry domatesleri de ortadan ikiye bölüp firinda biberler iyice kizarana kadar közledim. Biberler soguyana kadar da makarnalari hasladim ve bir kenara aldim.

2.
Biberleri kabuklarindan ve cekirdeklerinden arindirip ince ince kiydim. Soganlari da piyazlik kiydim ve biraz diriligini almak icin ellerimle ezdim.

3.
Limon, bol zeytinyagi ve baharatlardan olusan sosu hazirladim ve tüm malzemeleri bir araya getirip harmanladim dikkatlice. En son olarakta zeytinleri ve kiyilmis taze feslegeni ekledim salatamiza ve hemen ilik olarak servis yaptim.

AFIYET OLSUN!!

Donnerstag, 24. Dezember 2009

CIG KÖFTE PARTISI











Merhabalar,
evet, evet biliyorum artik rulo pastayi görmekten gina gelmistir sizlere bundan eminim, ama elimden su siralar birsey gelmiyor. Anlatacak o kadar cok sey var ki, biriken, sözlere dökülmek icin sirada bekleyen.

Benim su siralar baslica sorunum evin minik erkeginin uyku düzeni sorunu. Dislerinden dolayi uyku düzeni bir sasti sormayin gitsin, belli bir zamandan beri gecelerim gündüz ve gündüzlerim gece oldu, geceleri aktif olarak yasamak benim bünyemi cok zorluyor, uykusuzluga hic gelemiyorum. Sabahlara karsi büyük uykuya daliyor benim kuzum ve onunla birlikte bende tabii ki. Buna bir care bileniniz var mi aranizda? Artik ne yapacagimi sasirmis durumdayim, tek bildigim böyle devam edemez.

Carsamba'dan beri okullarda tatile girdi burda, böyle cok ta iyi oldu benim icin, simdi birde Elda'yi okula göndermek icin beklemek zorunda kalmayacagim kardesi uyuduktan sonra.

Bugün ögleden sonra hayat burada durma noktasina gelecek, tüm marketler öglene kadar aciklar ondan sonra herkes evlerine cekilir ve birlikte Noel bayramlarini kutlarlar. Yarindan sonra Cumartesi de dahil burada heryer kapali olacak, calisanlar icin cok güzel oluyor, uzatilmis bir hafta sonu yani.

Bu cig köfte postunu yayinlamak icin bu 3. denemem ve nihayetinde basarmis durumdayim. Bu parti aslinda 2 hafta önceydi ama ancak simdi yayinlayabildim. Bize biraz uzakta oturan kiz kardesime davetliydik ve kendisi de ailedeki hamileliklerden dolayi coktan beri yapipta yiyemedigimiz cig köfte hazirlayalim dedi. Benim esim yogurma bölümünü üstlendi ve afiyetle yenildi cig köfteler.

Cig köftenin yaninda birde bunlar vardi:

mozzarella-cherry domatesli sisler
gavurdagi salatasi
cesnili labneli dolgulu mantarlar firinlanmis
cacik
yesillik
tiramisu
yas pasta (tatlilarin resimleri yok ama)

Elda ablasinin kucaginda ise yeni dogan mavis yegenim Hakan da cok güzel bir poz vermis, onuda sizlerle paylasmak istedim mutlaka.

Bir diger karede görünen miniklerin tabagindakilere bakilirsa hepsi vejeterjen sanirsiniz, aci oldugu icin tabii ki onlar bu güzelim tatdan mahrum kaldilar.

Aslinda o kadar da aci yapmadik ama onlar yine de yiyemezlerdi.

Cig köftenin tarifini vermiyorum, cünkü herkesin kendine has bir hazirlama tarzi vardir, bu isi aslinda hakkini vererek Dogulu arkadaslardan bize ögretmelerini daha cok isterdim.

Simdilik benden bu kadar, kendinize iyi bakin, Almanya'da yasayan arkadaslarima da güzel bir tatil diliyorum.

Mittwoch, 9. Dezember 2009

HINDISTANCEVIZLI RULO VE MIM

DSC01858DSC01857

Selam arkadaslar,
güzel Kurban Bayrami mesajlariniz icin öncelikle cok tesekkür ederim.
Ben herkese maalesef özel olarak bayram mesaji yazamadim, cünkü son 2 haftadan beri Umut'umun disleri cikmaya basladi. Yeni yeni huylar edindi, gecenin bir yarisinda, genellikle gece 2 - 3 arasi basiyor yaygarayi, kendini kasila kasila agliyor, sanki uyku ve agri arasinda kalmis bir durumda gibi. Onu sakinlestirmek öyle büyük bir sinir savasi oluyor ki benim icin, artik ne siz sorun ne ben söylim:)))

Artik aliyoruz kucagimiza onu ve evin icinde onu gezdiriyoruz, bir nebze sakinlesene kadar, ama caninin cok acidigi cok belli oluyor, tabii büyümek kolay degil ve biz anne-babalarin iside daha da zorlasiyor böyle dönemlerde.

Bizim bayramimiz bitti ama yakinda Almanlarin cok büyük deger verdikleri Noel bayrami yakinlasiyor, carsilarda hersey isil isil süslenmis püslenmis bir durumda. Böyle bir atmosfer insani da dogal olarak para harcamaya tesfik ediyor ve Noel pazarlarini gezmek de ayri bir güzel oluyor, hele ki hava buz gibi soguk ve siz kalin giysilerinizle disarida geziyorsaniz. Biz ailecek okullarin tatile girmesini bekliyoruz keyif yapmak icin!

Haaa, bu arada blogumun sekli semalini özellikle büyük resimler yükleyebilmek icin degistirmistim, en sonunda basardim bu büyük foto yükleme meselesini. Siz ne diyorsunuz, bu büyüklükteki fotolar gözleri yoruyor mu, yoksa böyle daha mi hos??? Bana bu konudaki düsüncelerinizi bildirirseniz cok sevinirim, her türlü elestiriye de acigim yani:))

Kisa bir süre önce tanistigim ve cok güzel bir baglanti kurdugum Filiz, özellikle de güzel pastalarin mimari Münster arkadasim gecenlerde beni mimlemisti. Bende kendisine tesekkür ediyorum ve hemen sorulara geciyorum, 1. ve 2. sorularin degistirilmis cevaplari hemen geliyor:

1. Blogunu hergün yazabilmek icin nelerden fedakarlik etmek zorunda kaliyorsun?

Aslina bakarsaniz, blogumu hergün güncellestirmek benim icin su an bir hayal olabilir ancak, ben haftada bir veya iki kez bir post yayinlayabilirsem bile cok mutlu oluyorum. Ama dogrusunu isterseniz, uykumdan büyük bir fedakarlik ediyorum bazen sabaha dogru veya gecenin bir yarisi yorumlar yaziyorum.

2. Blog arkadaslarindan kac tanesiyle bulusabilme sansi bulabildin?

2 yillik bir blog gecmisim var ama maalesef hicbir arkadasimlan bulusamadim, ama kisa bir süre ögrendigime göre hicte öyle fazla mesafede degiliz birbirimize. Sevim arkadasimin organize ettigi bulusmamizi iple cekiyorum zaten.

3. En son aldigin garip sey?

Son zamanlarda neler aldigima cok dikkat edip, cok inceledigim icin böyle birsey yok henüz!

4. Seker gibi oldugum anlar?

Uykumu yeterince aldigim sabahlarin ardindan ailemle birlikte güzel bir gezintiye cikmak ve cocuklarimin saglikli günleri diyebilirim. Haa, birde oglusumun yaptigi sirinlikleri izlerken ve yeni birseyleri yapabildigi zamanlar.

5. Arkadasim sormayin dediginiz sey?

Bircok hanimlarin bas belasi olan kilolar diyebilirim:)))

6. Aynaya bakinca gördügüm?

Artik özellikle göz alti morluklarim ve uykusuzluktan sismis gözlerimi görüyorum. Birde yasin ilerlemesiyle birlikte gelen eksiler.

7. Blog sahibi nerelerde görülebilir?

Carsida pazarda, ailemle birlikte gezerken ve is ortamindan uzak olan cocuk büyütme iznimin tadini cikartarak.

Bende sevgili Atesböcegi Ümmühan arkadasimi mimliyorum ve topu ona atiyorum, hadi kolay gelsin arkadasim!!

Bu arada, mutfakta pasta konusunda bazi kötü deneyimlerim olmustu ve beni cok sinir etmisti, yazik malzemeye bir pasta yapmaya kalktim, pandispanyasina hicbir yag katkisi yoktu, tarife cok uydum ama sonu hüsran oldu, odun gibi bir pandispanya oldu, soguyunca da bir ise yaramadi ve bende cöpe atmak zorunda kaldim ve gecenlerde de beyaz cikolatali ganajim da tutmadi, cok sivi kaldi. Bu pasta kitabindan hic memnun degilim, yani IKEA'dan almistim, adini da vermekten kacinmiyorum, ohh olsun onlara!

Cok güzel sonuc aldigim rulo pastam iste budur!
Dün aksam yaptim ve bugün afiyetle yendi. Yapim asamlari biraz ugrastirici ama sonuc harika olunca insan o yorgunlugu ve kirli bulasik dagini bile unutuyor.
Hindistancevizli lezzetlere devam diyorum ve hemen tarifine geciyorum.
NOT: Hindistancevizi sütünü bulamayanlar olursa, eminim normal sütle de bu muhallebi pisirilebilir.

HINDISTANCEVIZLI RULO

Malzemeleri:

Hamuru icin:

- 6 yumurta
- 3 yarim yumurta kabugu aycicek yagi
- 150 gr pudra sekeri
- 90 gr un
- 80 gr nisasta
- 2 yemek kasigi kakao
- 1 tutam tuz
- 1 tutam kabartma tozu

Kremasi icin:

- 400 ml hindistan cevizi sütü
- 25 gr nisasta
- 70 gr hindistancevizi rendesi
- 40 gr seker

Glazür icin:

- 200 gr kiyilmis bitter cikolata
- 50 gr hindistan cevizi yagi (Palmin)

Yapilisi:

1. Yumurtalari yüksek devirde ya el mikseriyle veya hamur karistirma makinasinda 8 - 10 dakika cirpin. Devirini biraz asagiya indirip 3 yarim yumurta kabuguyla siviyagi ilave edin. Daha sonra seker ve tuzu da ilave edin. Sonra tekrar devir düsürülür. Un, nisasta, kabartma tozu ve kakao karistirilir ve elenerek yumurtali karisima eklenir. Bir spatula yardimiyla hamuru söndürmeden unlu karisim karistirilir ve yagli kagitla kaplanmis bir tepsiye dökülüp üzeri düzlestirilir. Önceden isitilmis 200 C derecelik firinda 8 - 11 dakika pisirilir.

2. Pandispanya firindan cikarilir, biraz sogutulur ve temiz bir mutfak bezine yatirilir ve bezle birlikte rulu yapilip iyice sogumaya birakilir.

3. Hindistancevizi sütünden 6 yemek kasigi alip nisastayla iyice özlesene kadar karistirilir. Kalan hindistancevizi sütünü kücük bir tencereye alinir ve kaynamaya birakilir, kaynayinca hindistancevizi rendesi ve seker eklenir. Nisastali karisimida ekleyip muhallebi kivamina gelene kadar kaynatilir ve ocaktan alinir.

4. Pandispanyayi tekrar aciyoruz ve sicak kremayi üzerine döküp bir spatula ile düzlestiriyoruz üzerini. Biraz soguyunca tekrar dikkatlice rulo gibi sariyoruz ve sogumaya birakiyoruz.

5. Kiyilmis bitter cikolatayi ben mari usulü eritip icine birde bir küp hindistancevizi yagini atip hep heraber erimeye birakiyoruz. Bu kati bitkisel bir yag ve glazürü daha yumusak ve parlak gösteriyor. Biraz soguyan cikolatali glazürü de pastanin üzerine döküp heryere yayiyoruz ve üzerini istege göre süslüyoruz.

AFIYET OLSUN!!!

Freitag, 27. November 2009

KURBAN BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN



Sevgili arkadaslarim,
sevdiklerinizle beraber saglikli ve huzurlu bir bayram gecirmenizi diliyorum.

Bayramdan sonra yine ayni agiz tadiyla ve hizla beraber bloglarimizi senlendirmeye devam edelim, olur mu???

Hepinize tekrar hayirli bayramlar ve kendinize iyi bakin.

Sevgilerimle

Sonntag, 22. November 2009

CIKOLATA GANAJLI PASTA





Selam arkadaslar,
öncelikle güzel dogum günü dilekleriniz ve yorumlariniz icin cok ama cok tesekkür ederim. Gecen sene hamileligimden dolayi pc'nin basina bile oturamazken bu sene bu günü sizlerle paylasma imkanim oldugu icinde ayrica bir sansli hissediyorum kendimi.

Uzun zamandan beri böyle sanina uygun bir pasta yapmadim diye bugün girdim mutfaga.
Hazirliklarim daha dün aksamdan basladi, ilk defa kendim bir ganaj hazirladim.
Böyle güzel bir sonuc ve tat olacagini bilseydim öncelerden yapardim, o kesin!


Aslina bakarsaniz ben pastalarim icin hep sivi krema kullaniyordum, böyle bir ganaj hazirlayipta böyle bir pasta yapmak cok daha güzel bir lezzet veriyor pastalara. Yogun cikolata tadi daha da belirginlesiyor ve hazirlamasida cok kolay.

Ben bundan sonra bu tür ganajlarla daha cok deneyler yapacagim ve sizlerle de paylasacagim insallah.
Ganaji hazirlarken püf noktasi bence, sivi kremayi kaynama noktasina gelince hemen altini kismak, yoksa cikolataniz kesilebilir!

Resimler istedigim gibi cikmadi, zira balkonda günesten yararlanmak istedim ama bugün esen sert rüzgarlar masanin üzerindeki örtüleri bile ucurdu:)) Cok komik hallere düstüm, beni gören komsularim kimbilir neler düsünmüslerdir hakkimda, bir elimde pasta, bir elime fotograf makinesi ve ucusan masa örtüleri, cok komik yavvv:)))

CIKOLATA GANAJLI PASTA

Malzemeleri:

Pandispanyasi icin:

- 5 yumurta sarisi
- 150 gr seker
- 1 paket vanilya
- 5 yumurta aki
- 1 tutam tuz
- 175 gr un

Cikolatali ganaj icin:

- 400 ml sivi krema (Schlagsahne)
- 200 gr bitter kuvertür


Icine ve süslemesi icin:

- Arzu edilen bir meyve cesiti (ben yaban mersini ve frambuaz kullandim)
- gümüs pasta/kurabiye süsleme sekerleri
- 1/2 cay bardagi soguk süt ve sivi beyaz cikolata aromasi (MONIN markasi)

Yapilisi:

1.
Firini 180 C'de ön isitmaya ayarlayalim.
Bir aksam önceden sivi kremalari bir kücük tencerenin icinde kaynama noktasina getirip icine ince kiyilmis bitter kuvertürü erittim ve sogumaya biraktim. Daha sonra buzdolabina kaldirdim iyice kivama gelmesi icin.

2.
Pandispanyasi icin öncelikle yumurtalarin sari ve beyazlarini ayri ayri kaplara ayirdim. Önce yumurta aklarini bir tutam tuz ve köpürene kadar cirptim ve kenara aldim. Yumurtanin sarilarini da seker, vanilya ve 5 yemek kasigi kaynar su ile yogurt kivamina gelene kadar cirptim. Yumurtanin karini bu sari yumurtali karisimin üzerine aldim ve ununuda üstüne eledim ve bir spatula yardimi ile iyice birbirine dikkatlice yedirdim. Fazla karistirmamaliyiz cünkü hamurumuz sönebilir!

3.
Önceden zeminini yagli kagitla kapladigim bir 26 santimlik yuvarlak kek kalibina bu hamuru döktüm ve üzerini düzlestirdim. Firinda 35 dakika pisirdim. Firindan cikartip sogumaya biraktim ve soguduktan sonra pandispanyayi ortadan ikiye kestim dikkatlice.

4.
Pandispanyanin soguma esnasinda ise buzdolabindaki ganaji disari cikartip el mikseriyle bir güzel cirptim. Bu cirpma esnasinda ganaj kivamini aliyor, bir güzel havalanip sonraki sivama islemi icinde yumusamis oluyor.

5.
Ortadan kestigim pandispanyanin zeminini soguk süt ve aromali karisimla biraz islattim, daha sonra 2 yemek kasigi ganaj sürdüm ve üzerine meyvelerimi araliklarla dösedim. Sonra yine bir miktar ganaji diger katina kesim yerinden sürdüm ve meyveli zeminin üzerine kapattim. Daha sonra üzerini ve yanlarini kalan ganajla kapladim ve üzerini arzuya göre süsledim.

Ön hazirliklarla gercekten fazla zamanimi almayan lezzetli bir pasta oldu.
Ganaji mutlaka denemenizi siddetle tavsiye ediyorum, ben cok memnun kaldim.

AFIYET OLSUN!

Sonntag, 15. November 2009

DOGUM GÜNÜM VE ELMALI CITIR MILFÖYLER







Selam arkadaslar,
iki haftalik zorunlu bir aradan sonra tekrar buradayim. Zu zaman diliminde günlerimiz yogun ve zorlu gecti, malum hastalik mevsiminde kimse bu dertten kacamiyor.

Bu hafta ise Umut orta kulak enfeksiyonu gecirdi, gecirdi diyorum cünkü artik hic olmazsa cocugum sürekli aglamiyor. Günlerimiz onu oyalamakla ve acilarindan biraz da olsun kurtarmakla gecti gitti. Hele geceleri cok zorlu gecti, gecelerimiz gündüz oldu, yemek ve uyku düzeni tamamen bozuldu, huylari degisti ve bazen de cok cekilmez oldu. Bu hafta ortasinda cocuk doktorumuz artik mecburen antibiyotik almamizi önerdi ve simdi bu ilac tedavisiyle devam ediyoruz. Hastalik olagan üstü hal ilani oluyor bizim evde, ablamizda hastaydi ve bu hafta okuldan izinliydi.

Bazi günler öglenlere kadar uyundu ve bazi günler ise sabaha kadar bebek pispislendi. Neyse, simdi Allaha sükür ikisi de daha iyiler, ablamiz yarin yine okuluna gidecek. Bende Umut'un yemek ve uyku düzenini tekrar rayina sokmaya calisiyorum.

Baslikta da görüldügü üzere bugün benim 34. yas günüm, seneye 35'de sira, ama bana saka gibi geliyor. Daha dün gibi 18'e girmenin heyecanini yasarken, nerdeyse 18'i ikiye katlamis bir yasa giriyorum. Bu konuda maalesef yazacak fazla birsey bulamiyorum. Dogum günü iyi hosta, hastalik ve yogunluktan dolayi ne bir pasta sunabiliyorum sizlere ve aileme. Ama biraz daha toparlayalim mutlaka güzel bir pasta gelecek, gecikmeli olsa da artik affiniza siginiyorum bu konuda.

Bu arada, Umut artik emeklemeye basladi bile, gec kaldi, olmadi, niye emeklemiyor derken birde baktik bizimki pitis pitis emekliyor, esyalardan tutunup ayaga kalkmaya calisiyor. Artik hic bir yer güvenli degil onun icin. Güvenlik önlemleri alinmis durumda, ise ilk olarak kendi yattigi yatagi bir kademe asagiya alarak baslandi bile. Uykudan uyaninca cünkü hemen ayaklanip yatagin icinde balkona cikiyor diyoruz, yani yataginin korkuluklarindan tutunup ayaga kalktigi icin.

Arsivimde bulunan bir tarifi sunmak istedim ama hic bos bir post olmasin diye. Bu milföyleri ilk defa yaptim, sonucunu bizler cok sevdik. Cok hafif, ani bir misafir icin cok cabuk hazirlanabilecek bir lezzet, bir bulut kadar da hafifler! Üzerine istege göre tarcinli pudra sekeride cok güzel yakisir bence, elmaya tarcin yakismaz mi ama???

ELMALI CITIR MILFÖYLER

12 adet icin

Malzemeleri:

- 450 gr milföy hamuru (6 dikdörtgen)
- 300 gr elma (4 adet orta büyüklükte)
- 2 yemek kasigi limon suyu
- 3 yemek kasigi portakal marmelati
- 50 gr iri kiyilmis ceviz
- 2 yemek kasigi eritilmis tereyagi
- 3 yemek kasigi pudra sekeri

Yapilisi:

1.
Milföyleri tezgahta yan yana koyup buzunu cözdürüyoruz.
Firini 190 C dereceye ayarlayip yakiyoruz.
Elmalari soyup, icinin cekirdeklerini cikartip, dörde bölüp ince dilimlere kesiyoruz. Elma dilimlerini hemen limon suyuyla harmanliyoruz ki kararmasinlar.

2.
Milföyleri ikiye kesip, bir merdane ile dikdörtgen sekli veriyoruz hafif bastirarak, bu arada benimkilerin sekilleri biraz yamuk yumuk oldular! Merdane ile islemi biten milföyleri bir keskin bicak ile kenarindan 1 santimlik bir pay birakarak yukarida resimde görüldügü gibi hafif ciziyoruz, tam kesmiyoruz. Bu ic bölüm kafeslerini portakal marmelati ile ince bir tabaka sürüyoruz ve elma dilimleriyle kapliyoruz. Kaplama isleminden sonra yine elmalarin üzerine marmelattan sürüyoruz.

3.
Cevizleri irice dogruyoruz ve elmalarin üzerine serpistiriyoruz. Isterseniz minik tereyagi küpleri de elmalarin üzerine yerlestirebilirsiniz. Ben bir miktar tereyagini mikro dalga firinda eritip elma dilimlerinin üzerlerine sürdüm bir firca yardimiyla.

4.
Milföy dilimlerini yagli kagitla kapli bir firin tepsisine dikkatlice yerlestiriyoruz ve önceden isittigimiz firinda 15 dakika pisiriyoruz, ben biraz daha fazla tuttum firinda, cünkü üstlerinin iyice kizarmasini istedigim icin. Soguyup servise cikarmadan önce üzerlerine pudra sekeri serpistiriyoruz.

AFIYET OLSUN!!!

Mittwoch, 28. Oktober 2009

KURU PATLICAN DOLMASI





Selam arkadaslar,
bugün burada cok güzel bir hava var, günesli ve insanin icini acan, biran önce kendini disariya atmak icin tesvik eden harika bir degisiklik bizim icin.
Su anda Umut bebegim babasiyla disarida günesi teninde hissediyor. Bende hemen firsattan istifade oturdum pc'nin basina:))

Dün aksamdan hazirladigim kuru patlican dolmalarimla bugün karsinizdayim.
Bu tür kuru dolmalar daha cok Güneydogu mutfaginda daha cok yaygin oldugu icin bizim oralarda pek bilinmez, bizdeki merak ve bir cok arastirmadan ve birkac kez yari diri, yari sert pisirilen kuru dolmalardan simdi cok iyi sonuc alan dolmalar bunlar. Ayarini tutturana kadar biraz ugrastim ama olsun bu lezzete degiyor dogrusu.

Ben en iyi sonucu ÖNCÜ markasinin patlican ve biber kurulariyla aliyorum.
Biber kurulari cok ama cok aci, maalesef cocuklar da yedigi zaman onlari pisiremiyorum, zehir gibi olduklari icin.

KURU PATLICAN DOLMASI

Malzemeleri:

- 1 paket ÖNCÜ patlican kurusu (25 adet)
- 15 yemek kasigi pirinc
- 1 büyük rendelenmis sogan
- 5 tane büyük dis sarimsak
- 1/2 cay bardagi zeytinyagi
- 1 yemek kasigi domates salcasi
- 1 yemek kasigi biber salcasi
- tuz, karabiber, pul biber, nane

Yapilisi:

1.
Tencerede kaynayan suyun icerisine patlican kurulari atilir ve haslanir.
Haslama isleminin tamamlandigini söyle anlarsiniz: Patlican kurularinin disini bir catal veya bicak yardimiyla kesebiliyorsaniz ve yumusak ise tamamdir.

2.
Haslama islemi sirasinda yikanmis ve süzülmüs pirincleri, sogan, sarimsak, salcalar, zeytinyagi ve baharatlarla birbirine karistirin (ben bu islem icin mecburen eldiven kullaniyorum, harc hem aci hem de cok kirmizi renkli oldugu icin).

3.
Haslanmis ve sogumus olan patlican kurularini dolma harciyla doldurun, fazla sisirmeden doldurmaya dikkat edin, cünkü sonra patlar veya ici pismez oluyor. Kurulari doldurun ve hafif yassiyarak resimdeki sekilde tencereye dizin, ben yaklasik iki sira dolma elde ediyorum bu ölcülerle.

4.
Dizme isleminden sonra hafif tuzlu ve sumak eksisi karistirilmis bir miktar kaynamis suyu dolmalarin hafif hizasina gelene kadar tencereye ekleyin ve üzerine camdan olan bir pasta tabagi kapatin ki, pisme esnasinda acilmasin dolmalariniz.

5.
Ocaginizi önce tencere iyice kaynayana kadar yüksek ateste tutun ve sonradan orta hararetli ayara alin ve agir agir suyunu iyice cekene ve pirincleri diriligini yitirene kadar pisirin, bunu da en iyisi bir catal yardimiyla pirincleri kontrol ederek yapabilirsiniz.

Pisirme isleminden sonra dolmalarinizi dinlendirin ve servise sunun.

AFIYET OLSUN!!!

Montag, 26. Oktober 2009

ANANASLI VE HINDISTANCEVIZLI KEK





Selam arkadaslar,
yine yeni bir haftaya baslamis bulunuyoruz.

Bizleri sorarsaniz eger, minigim yine bugün itibariyle hastalandi, anlamiyorum son zamanlarda bu soguk alginligi niye böyle tekrarliyor kendini. Aslinda cokta dikkat ediyoruz, evimizin icide soguk degil veya disariya cikarkende gözümüz sürekli üzerinde. En son bronsit olmustu, korkuyorum böyle tekrarlaya tekrarlaya Allah korusun astimli bronsite filan cevirir diye, zaten babasinin alerjisi yüzünden genetik olarak korku icindeyim, kücük askim uyurken yine hir hir hirliyor. Birde huy edindi, gecenin ücüne dogru bir aglamakli uyaniyor uykusundan zor sakinlesiyor sonra da. Gecen seferki hastaligindan yine biraz bronslari genisleten damlasindan vardi, bugün ondan verdim ve burun spreyinede devam ediyorum ama burnu henüz tikali degil ve akiyor.

Hastalik hikayelerimizle sizlerinde son zamanlarda bayagi bir basinizi agrittim sanirim. Acikcasi son zamanlarda itiraf ediyorum ben artik hangi blog kategorisine aitim diye cok düsünür oldum. Epey bir zamandir kesfettigim anne-bebek, makyaj-bakim vs. bloglari arasinda kaldim sanirim. Ama yine agirlikli alanim yemek üzerine olan bloglar.

Birde yukariya ekledigim anket bitene kadar cocuklarimin fotolarini yayinlamama karari aldim. Gerci simdiye kadar onlarin fotolariyla ilgili hos olmayan bir yorum almadim ama yinede anketin sonucunu beklemeye karar verdim. Kimbilir, belki onlar icinde yine ayri bir blog acarim ama altindan da nasil kalkarim diye düsünüyorum.

Bu konudaki sizlerdende gelen tepki ve yorumlarida cok merak ediyorum, sizler nasil düsünüyorsunuz bu konuda?

Cok uzunca bir zaman oldu bloglar aleminin etkinliklerine katilmayali, eskiden haftalar önceden ne yapsam nasil yapsam diye kafa patlatan ben, hamileligimden beri hicbir etkinlige katilamamistim. Seytanin bacagini sevgili Ferah'in hazirladigi Tuz Biber dergisinin kek etkinligiyle kirarim insallah ve artik daha da aktif bir etkinlik katilimcisi olurum diyorum.

Eger tropik tatlari benim gibi cok seviyorsaniz, özellikle hindistan cevizinin aromasini ve tadini belirtmek istiyorum, bu kek tam size göre. Ananaslarin kek hamuruna verdigi muhtesem yumusaklik ve hafif nemli yapisi da göz ardi edilmemeli. Bu kekin yarisi dün aksamki FB - GS macini kardesimde izleyen bizim ailenin erkeklerin caylarinin yaninda afiyetle yenmis, esim öyle diyor:))

Ben hindistan cevizi kremasini buradaki Asya süpermarketlerinde buldum ve benim aldigim kutu Tayland'da üretilmisti ama mutlaka ve mutlaka hindistan cevizi kremasi olacak sütü degil, bunlarin birde cok yaygin olan sütü var burada kutularda satiliyor. Ilk defa kullandigim bir üründü ve kivami koyu ve renk olarakta böyle bal gibiydi, kokusu ama muhtesem hindistan cevizi:)))

ANANASLI VE HINDISTANCEVIZLI KEK

Malzemeleri:

- 8 dilim konserve ananas
- 200 gr yumusak margarin veya tereyagi
- 200 gr seker
- 1 paket vanilya
- 1 tutam tuz
- 3 - 4 damla sivi rom aromasi
- 4 yumurta
- 230 gr hindistan cevizi kremasi (Kokos-Creme)
- 320 gr un
- 3 silme tatli kasigi kabartma tozu
- 75 gr hindistan cevizi rendesi

Glazür icin:

- 150 gr pudra sekeri
- 100 gr hindistan cevizi kremasi
- hindistan cevizi rendesi

Yapilisi:

Önhazirlik olarak delikli kek kalibini iyice yaglayin, ananas konservesini bir süzgece alip cok iyi süzün ve küp küp dograyin. Firini 180 C'de isitin.

1.
Margarin veya tereyagini mikserle cok iyi yumusayana kadar cirpin. Sirasiyla icine sekeri, vanilyayi, tuzu ve rom aromasini da ekleyin ve bu karisim birbirine cok iyi baglanana kadar, daha dogrusu sekerin eridiginden emin olana kadar cirpin. Yumurtalarida teker teker hamura ilave edin ve cirpmaya devam edin. Yumurtalardan sonra hindistan cevizi kremasinida ekleyin. Unu, kabartma tozunu ve hindistan cevizi rendesini harmanlayip bu karisima ekleyin. En son olarak en düsük ayarda dogranmis ananaslarida hamura katin ve cok iyi karistirin. Yaglanmis delikli kek kalibina hamuru dökün ve üzerini düzlestirin.

Pisirme süresi yaklasik 60 - 65 dakika 180 C derecede. Benim kekim rahat 60 dakikada pisti, arada sirada bir bicak ve kürdan ile kontrol ettim.

2.
Glazürü hazirlamak icinde hindistan cevizi kremasini pudra sekeriyle iyice eriyene kadar karistirdim ve sogumus olan kekin üzerine gezdirdim ve glazür henüz kurumamisken üzerine yine hindistan cevizi rendesinden serpistirdim.

Bana sorarsaniz, ben bir dahaki sefere glazürü hic yapmayacagim. Bence bu kekin üzerine en alasi pudra sekeridir, ben bu tür sekerli glazürleri pek fazla sevmedigimden böyle düsünüyorum ama sizler yine kendiniz bilirsiniz, benden söylemesi.

AFIYET OLSUN!!

Dienstag, 20. Oktober 2009

ZEYTINYAGLI BIBER DOLMASI






Selam arkadaslar,

ben önceleri biber dolmasinin harcini hep bol baharatli ve acili yapardim, taa ki bu sekilde ic pilav tabiriyle de bilinen dolma harcini deneyip begenene kadar. Önce benim cok hosuma gitti, esim biraz mirin kirin etti, yok iste ici niye tatli, niye icinde üzüm var vs. Aslinda yaparkende cok dikkat ediyorum, icinin fazla tatli gelmemesine ama esimde simdi alisti ve cok severek yiyor, artik acili hic aramiyor.

Yemek secen esleri olanlar beni cok iyi anliyorlardir.

Öglende pisirdigim dolmalari biraz sogutabildim ancak, disaridaki aksam günesinden faydalanayim derken resimlenmeyi bekleyen kesilen dolmam keserken dagildi, sizler mutlaka denerseniz cok iyi sogumaya birakin, öyle keserseniz hicbir sey olmaz.


ZEYTINYAGLI BIBER DOLMASI

Malzemeleri:

- 500 gr dolmalik biber (8 adet)
- 16 yemek kasigi pirinc (1 biber basina 2 yemek kasigi pirinc)
- 1 orta boy kuru sogan
- 1/2 cay bardagi zeytinyagi
- 1/2 limonun suyu
- 2 yemek kasigi dolmalik fistik
- 2 yemek kasigi kus üzümü
- 2 tane küp seker
- 1 cay kasigi yenibahar
- 1 cay kasigi tarcin
- 1 yemek kasigi kuru nane
- tuz ve karabiber
- 1 cay bardagi sicak su
- 4 tane cherry domatesi (ikiye kesilip dolmalara kapak yapilmak icin)

Yapilisi:

1.
Yemeklik dogranmis sogani ve zeytinyagini tencereye alin, üzerine dolmalik fistiklari ekleyin ve soganlar hafif bir renk alana kadar kavurun.

2.
Önceden iyice yikanmis pirincleri süzgecte beklemeye alin ve rengi dönen soganli karisima ekleyin, sirayla üzerine kus üzümünü, limon suyunu, sekeri ve tüm baharatlari da katin ve bir cay bardagi sicak su da ekleyin. Dolma harcini orta dereceli ateste biraz pisirmeye birakin ama tam pisirmeyin. Pirincler suyu iyice cekene kadar pismesi gerekiyor. Sonra harci biraz sogumaya birakin.

3.
Yikanmis ve icleri temizlenmis dolmalik biberleri bu harcla cok fazla tika basa doldurmama kaydiyla doldurun. Cherry domatesleri ortadan ikiye kesin ve biberlere bunlardan kapak yapin.

4.
Biberleri tencereye dizin ve dolmalarin boyuna kadar kaynar su ekleyip pisirmeye birakin. Arada bir kontrol edin, pirincler pismisse tamamdir.

AFIYET OLSUN!!

Donnerstag, 15. Oktober 2009

CIKOLATALI-VISNELI KUBBE PASTASI









Selam arkadaslar,
bu haftanin hoslugu bence kücük Umut'umun tam 9 aylik olmasiydi.
Kücük adamimimin tam yasina 3 kala bende icimden geldigi icin bu pastayi yaptim.

O günün aksamina ayrica da beni, yani teyzesini ilk kez ziyarete gelen yeni dogan yegenim Hakan'in da serefine yapmis oldum.

Resimlerde görülen sirasiyla Yasin-Hakan-Umut ve üstte Elda hanim oluyorlar.
Bu kadar minik afacanlari ayni karede toplamak fotoyu ceken kisi icin cok zor oldu, kimi o yana biri bu yana bakti veya baska seylerle ilgilendiler, en sonunda ancak bu kareleri yakalayabildim.

Pastanin isminin cevirmesi yukaridaki gibi oldu ancak, asil Almanca ile ismi söyle: Stracciatella-Kirsch-Kuppeltorte. Tarifini bir Alman pasta-yemek dergisinden aldim ve hemen tarife de gecmek istiyorum.

CIKOLATALI-VISNELI KUBBE PASTASI
(Stracciatella-Kirsch-Kuppeltorte)


Malzemeleri:

- 100 gr bitter cikolata
- 125 gr yumusamis tereyagi
- 125 gr + 4 yemek kasigi seker
- 2 paket vanilya
- 1 tutam tuz
- 3 yumurta
- 175 gr un
- 2 tatli kasigi kabartma tozu
- 1 - 2 yemek kasigi süt
- 1 visne kompostosu konservesi
- 2 tepeleme yemek kasigi nistasta
- bir tarcin cubugu (ben bir tutam toz tarcin kullandim)
- 400 ml sivi krema
- 100 gr bitter cikolata veya hazir rende cikolata
- 1 yemek kasigi kakao
- pasta kalibini yaglamak icin yag ve galeta unu

Yapilisi:

1.
Bitter cikolata ufak ufak kiyilir. Tereyagini, 125 gr sekeri, 1 paket vanilyayi ve tuzu kremsi bir kivam alana kadar cirpilir. Yumurtalar teker teker bu kivama eklenir. Un ve kabartma tozu karistirilir. Unlu karisim süt ile birlikte yagli yumurtali karisima eklenir. Kiyilan bitter cikolatayi en son asamada hamura eklenir. Hamuru önceden yaglanmis ve icine galeta unu serpistirdigimiz (26 santimlik) pasta kalibina döküp önceden isitilmis 175 C'lik firinda yaklasik 30 dakika pisirilir ve sogumaya birakilir.

2.
Soguyan pasta keki bir pasta tabagina alinir. Bir bicak ile pastanin kenarindan dogru 1,5 santimlik bir alan disarida birakilir ve iceriye dogru bir yemek kasigi yardimiyla kekin ici oyulup bosaltilir.

3.
Visneleri bir süzgece alin ve iyice suyunun süzülmesini bekleyin, süzülen visne suyunu bir kabin icine alin ve kenarda bekletin. Nisastayi ve yaklasik 6 yemek kasigi visne suyunu pürüzsüzce karistirin. Geri kalan visne suyunu 2 yemek kasigi seker ve tarcinla kaynamaya alin bir kücük tencerenin icinde. Kaynayinca icine nisastali siviyi katin ve karistirarak yaklasik bir dakika pisirin. Karisim yogun bir kivam alinca icine visne tanelerini ekleyin ve harmanlayin. Visneli karisimi oyulan kekin icine düzgünce yayin. Sogumaya birakin.

4.
Sivi kremalari (ben ayrica 2 paket sivi kremayi sertlestirmek icin 2 pakette krema sertlestiricisi kullandim) 2 yemek kasigi toz seker ve 1 paket vanilya ile birlikte sertlesene kadar cirpilir. Sertlesen krema kubbe seklinde visnelerin üzerine yayilir ve en son olarakta arzuya göre bitter cikolatayi bir patates soyucusuyla veya benim gibi hazir rende cikolata serpilir ve üzerine tekrar 1 yemek kasigi kakao serpistirilir.

AFIYET OLSUN!!!

Sonntag, 11. Oktober 2009

KARISIK MAKARNA







Selam arkadaslar,
bizler burada iki günden beri yagan yagmurdan dolayi bir yerlere cikamiyoruz. Nonstop yagiyor mubarek, gecenlerde kendi kendime Agustos ayi'da ne kadar cabuk geldi gecti, yine üzerinden iki ay gecmis ve gitmis, yakinda sene sonuna gelecegiz, zaman nerede kaldi diye düsünüp duruyordum.

30 Eylül'de ailemize bir bebek daha katildi, bunun haberinide burdan vereyim. Benim bir kücügüm olan kiz kardesim 2. oglunu saglikla kucagina aldi, bebegimiz gec bile kalmisti, hepimiz dört gözle gelmesini beklerken, Hakan bebegimiz hayirlisiyla anne-babasina ve Yasin abisine kavustu.

Gecen hafta Umut ve ablasi hastaydi, Umut bronsit olmustu, ablamizda soguk alginligiyla birkac gün yatti. Umut simdi iyilesti Allah'tan, insallah bu hastalik sezonunda fazla hasta olmayiz ama simdiden korkmuyorum degil yani.

Bu aksam dolabimda kalan ve degerlendirilmeyi bekleyen sebzelerden pratik bir makarna yemegi hazirladim, maksadim sadece kalan sebzeleri degerlendirmekti ve böyle birsey ortaya cikti. Bizler cok begendik, hem saglikli diyelim, hemde hafif bir makarna yemegi oldu. Üzerine biraz da rende kasar gezdirirseniz lezzetine lezzet katarsiniz, bizden söylemesi:))

KARISIK MAKARNA

Malzemeleri:

- 500 gr makarna
- 200 gr taze mantar
- 250 gr cherry domates
- 5 tane sivri biber
- 1 dis sarimsak
- 1/2 cay bardagi zeytinyagi
- tuz, karabiber, kekik, feslegen

Yapilisi:

1. Makarnalar bol tuzlu suda haslanirken, genis bir tavanin icine zeytinyagini alin ve üzerine önceden temizlenmis ve dilimlenmis olan tüm sebzeleri ekleyin.

2. Sebzeler biraz suyunu salinca icine bir sarimsagi ezin ve biraz daha tavanin icinde cevirin, ama suyunu tam olarak cekmesin, biraz sulu kivamda olmasi daha iyi oluyor.

3. Tüm baharatlarida ekledikten sonra haslanmis ve süzülmüs makarnalarin üzerine gezdirin bu karisimi ve sicak olarak servis edin. Hepsi bu kadar!

AFIYET OLSUN!!

Sonntag, 13. September 2009

MUZLU TIRAMISU







Selam arkadaslar,
sizlere yagmurlu ve karanlik bir günden yaziyorum.
Buralarda havalar bayagi bir sogudu birkac günden beri, bakalim sonu ne olacak. Hava tahminleri burada yazin bittigini isaret ediyor. O acaip sicak günlerin ardindan böyle soguklara kalmak cok garip geliyor bana.

Birde bu hafta boyu bizde hastaliklar hic eksik olmadi. Hafta ici Umut ve babasi hastalandilar, dünden beri de benim sesim gitti. Gitti derken gercekten fena bir sekilde kisildi, konusmak cok zor geliyor, hele ki oglusla cok konusmaya özen gösteren ben artik onunla nasil bir diyalog kuracagimi kara kara düsünüyorum, yarina kadar sesim geri dönmezse mecburen doktora gitmem gerek. Doktorlardan da cok biktim artik, aslina bakarsaniz hic doktor görmek istemiyorum.

Persembe günü de Elda'min yüzme kursunun sinavi vardi, velileri de seyirci olarak bu sefer havuzun icine aldilar, bizler havuzun tribünlerinde cocuklarimizi izleme firsatini bulduk. Bende tabii ki birkac kare fotograf cekmeden duramadim, resimde görülen Elda sinavi icin 25 metrelik bir mesafeyi yüzmek zorundaydi, kendisi suyu cok sevdigi icin yüzmek ve suda hareket etmek onun icin bir problem degildi. Yasca daha kücük cocuklar henüz daha tek baslarina yüzmeyi tam olarak sökemediler, onlar da havuzun boyuna degilde enine dogru yardim alarak hoca gözetiminde yüzdürüldüler. Bizler mutlu mesut sertifikamizi aldik ve evimize geldik. Sertifika tüm aile üyelerine büyük bir gururla takdim edilde Elda hanim tarafindan.

Dün aksam kardeslerimi iftara davet ettim, hep beraber güzel bir aksam gecirdik.
Ara sira ufakliklarin cigliklari hat safhada olsa bile, onlari izlemek cok güzel oluyor. Umut bebek daha henüz aralarina katilamadigi icin o simdilik sadece izlemeyle idare ediyor cilgin kuzenlerini.

Umut'un beslenmesi konusunda bir de söyle bir sikintim var:
Kendisinin daha disi olmadigi icin ona kavanoz sebze pürelerinden veriyordum, ama artik 8 aylik menüleri satin aldigimda ve ona vermek istedigimde icinde sebze parcaciklari oldugu icin agzina alipta onlar damagina geldiginde ögürmeye, midesi bulanmaya basliyor ve hemen ne var ne yok disari atiyor agzindan.

Illaki istiyor, tümü püre olsun hicbir pütür gelmesin agzina, internette bazi cocuklarin bu parcaciklari disleri olmasa da damaklariyla ezebilir ve yiyebilirler diye okumustum, hatta bu hafta doktorumuzada sordum ve kendisi bize cocugun henüz daha hazir olmadigini, hazir oldugu zaman bunlari yiyecegini ve simdiden böyle secici davranmasinin ileride de devam edecegini isaret etti ve beni de acikcasi korkuttu. Cok yemek secen bir babadan sonra simdi de oglu cikti basima secicilikte!

Dün aksam iftar menüsünün tatlisinin tarifini sizlerle paylasmak istedim. Muzlu tiramisuyu bende ilk defa denedim ama tadindaki harika ferahlik ve daha cok önemli olan icinde yumurta olmamasi kararimin dogru oldugunu bir kez daha kanitladi. Icinde hem yumurta yok ve cok hafif, portakal suyunun aromasi cok uyumluydu tatliya. Tarifinde yoktu ama ben icine birde bir tatli kasigi instant kahve ilave ettim, tiramusu kahvesiz olmaz bence.

MUZLU TIRAMISU

Malzemeleri:

- 500 gr tuzsuz süzme yogurdu
- 500 yogurt
- 100 gr seker
- 1 paket vanilya
- 1 portakalin suyu
- 200 ml sivi krema
- 1 paket krema sertlestirici
- 400 gr kedidili bisküvi
- 200 ml ilik su
- 1 yemek kasigi kakao ve 1 tatli kasigi instant kahve
- 4 tane muz
- 1 yemek kasigi kakao

Yapilisi:

1.
Süzme yogurt, yogurt, seker ve vanilya bir portakalin suyu ile karistirilir.
Sivi kremayi sertlestiriciyle birlikte cirpilir ve bu krema da yogurt karisimina yedirilerek eklenir.

2.
200 ml ilik suda kakao ve kahve eritilir. Bisküvileri bu siviya hafifce batirip islatilir ve hemen borcamin tabanina dizilir. Bisküvilerin üzerine krema yayilir ve dilimlenmis muz dösenir ve kremanin icine hafifce bastirilir ve muzlarin üzerine yine bir miktar krema verilir.

3.
Borcaminiz el verirse ikinci bir kat daha döseyebilirsiniz. Önemli olan en üstte krema olmasi. Ben iki kat yapabildim ve en üste kremadan sonra ya servisden önce yada daha önce bir süzgecin icine kakaoyu serpistirdim.

4.
Tatliniza en fazla 3 saat buzdolabinda dinlenme süresi vermeniz gerekiyor. Isteyen bir gece önceden de hazirlayabilir.

Afiyet Olsun!!!

Montag, 31. August 2009

MISKET KÖFTE - PATATES - KIZARTMASi FIRINDA








Selam arkadaslar,
öncelikle hepinize huzurlu ve bereketli bir Ramazan ayi gecirmenizi diliyorum.

Aslinda bunlari biraz da utanarak yaziyorum, bugün Ramazan'in 10. günü, ama ben ancak simdi yine oturabildim pc'nin basina, aslina bakarsaniz oturmasina oturuyorum ama iste son zamanlarda biraz tembellik, biraz cocuklar ve bloglararasi yaz rehaveti derken Agustos'u da bitirdik.

Bizler bu arada, bu ayin 17, yani tam 17. Agustos günü Elda'min 10. dogum gününü kutladik ailecek. Tüm aile güzel bir mangal partisinde bulustuk, buralarda havalarin da son zamanlarda güzel gitmesiyle birlikte hersey cok güzeldi.

Kizimin bu dogum gününü hep biraz da buruk kutlariz aslina bakarsaniz, depremden dolayi hep aklimda olan sudur: Allahin isi iste, o gün binlerce insan göcük altinda kalarak can verdi, fakat bir taraftan da bizlere bu güzellige bagisladigi icin ne kadar sükretsem azdir.

Umut'um da bu aralar cok huzursuz, yemesi icmesi de iyi degil eskisi kadar, agzimiz sular seller gibi akiyor, fakat hala bir dis göremedik. Yakinda 8 aylik olacak bu normal midir? Gerci ilk disler ne kadar gec cikarsa o kadar iyidir diye duymustum, fakat Elda'ninkilarida hic hatirlamiyorum.

Ah evet, Elda bu hafta yüzme kursuna basladi, daha gecen seneden beri cocugum gidecekti bu kursa, fakat benim rahatsizlanmam, dogumum, toparlanmam derken bu seferki kursu kacirmadim ve hemen kayit ettirdim kendisini. 3 haftalik bir zaman diliminde cocuklar tamamen kendi kendilerine yüzmeyi ögrenecekler insallah.

Gelelim simdi bu aksam ki iftar menümüze:

Kremali mantar corbasi
Misket köfte - patates kizartmasi firinda
sehriyeli pilav
salata

Bu basliktaki yemek ismini ben uydurdum, su anda baska bir isim gelmiyor aklima, belki de yanlis bir tanimlama olacak. Ama ben kendi sevdigim sekilde hazirladim, yani kendim uyduruk birsey yaptim. Ramazan'in basindan beri biber-domatesi tavada az biraz sivi yagla güzelcene kizartiyorum, daha dogrusu önce ince sivri biberleri güzelcene kizartip, sonra da icine küp küp dogradigim domatesleri ekleyip, domateslerin sulari biraz ucana kadar ceviriyorum, hmmm harika oluyor valla. Esimle ben ve birde bizlere eslik eden Ramazan pidesi bunu cok sevdik, insani gercekten yedikce yemeye tesvik ediyor.

Onun icin bu yemekte birde onlari da eksik etmeyeyim diye böyle bir cözüm ürettim. Umarim sizlerinde hosuna gider, denemek isteyenlere simdiden afiyet olsun diyorum.

MISKET KÖFTE - PATATES - KIZARTMASI FIRINLANMIS

Malzemeleri:

Köfteler icin:

- Istenilen miktarda kiyma
- galeta unu
- 2 kücük sogan rendesi
- 2 sarimsak ezilmis
- tuz, kara biber, köfte baharati, kimyon
- 6 tane orta boy patates

Sos icin:

- 4 tane orta boy domates
- 6 - 8 tane ince sivri biber
- tuz
- sivi yag

Yapilisi:

1.
Öncelikle köfte harcini hazirladim, misket köfteler yuvarlayip biraz dinlenmeleri icin buz dolabina kaldirdim.

2.
Diger yandan patatesleri soyup, küp küp dogradim ve suya koydum daha sonra süzülmeleri icin bir süzgecin icine aldim.

3.
Iyice süzülmüs olan patatesleri genis bir tavanin icinde sivi yagda hafif renk alana kadar kizarttim. Tam pisirilmeyecek buna dikkat edin, daha firinlama asamasi oldugu icin.

4.
Patatesleri yine mutfak havlusuyla kaplanmis bir süzgecin icine aldim ki, iyice yaglardan arinsinlar diye. Ikinci asamada misket köfteleride hafif bir renk alana kadar kizarttim ve önceden borcama aldigim patateslerin üzerlerine yerlestirdim.

5.
Baska bir tavanin icine cok az bir miktar sivi yag ekleyip ilk önce biberleri iyice kizarttim, daha sonra üzerlerine önceden dogradigim domates küplerinide ekleyip, tuzunu da katip, biraz suyunu cekmesini bekledim ve ocaktan aldigim gibi köfte-patateslerin üzerlerine gezdirdim bu sosu.

6.
Önceden isitilmis 180 C derecelik firinda patatesler ve köfteler iyice pisip renk alana kadar firinladim. Firinlama islemi bittikten sonra borcami hemen firindan almayin, firini kapatip agzi kapali bir sekilde biraz bugulanip daha da yumusuyor bu yemek, yani bir kuruluk meydana gelmiyor firinlamadan dolayi.

Afiyet olsun!

Hepinize güzel bir hafta baslangici diliyorum ve öpüyorum..

Related Posts with Thumbnails

Hakkimda

Mein Bild
Merhaba! Cocuklugumdan beri baska insanlarin tencerelerinde neler piser veya buzdolablarinda neler neler var diye merak etmisimdir. Yakin oldugum insanlarin iste bu yerlerini de cekinmeden karistirmisimdir. Simdi ben büyüdüm, fakat meragim yine devam ediyor, bu yönümle de yine bir yanim cocuk kalmis sanirim. Simdi bu meraktan yola cikarak bende kendi mutfagimda sevdiklerim icin hazirladiklarimi kendi penceremden sizlere göstermeye calisacagim ve bu yolda hep birlikte ilerlemeye devam edecegim.

Benim Ayciceklerim

Benim Ayciceklerim

Follower

BLOG MANSET

Kategorilerim

Meine Blog-Liste